30 Haziran 2015 Salı

kendinleşmek

Başımızı yastığa koyduğumuzda kurduğumuz hayallerimiz, durup güzel bir manzaraya bakarken düşlediğimiz geleceğimiz her birimiz için biricik. hayatın gerçekleri denilen, biricik hayallerimizi tek tip haline getirmeye müsait yaşam telaşı ise, bazen insanlarda vücut bulmuş halde karşımıza dikiliveriyor, yüzümüze her an farklı bir biçimde çarpabiliyor. gündelik tercihlerimiz, beyanlarımıza göre kişilik, tip analizlerimiz yapılıyor. sözüm ona her birimiz, hiçbir kalıba sığmayan, eşi benzeri olmayan insanlarken birdenbire herkes oluyoruz.
her insanın 'hayatta en çok korktuğu' bir olay, durum elbet vardır. düşünüldüğünde en tipikleşen, olmazsa olmazları bir kenara koyup bakacak olursak, benim en büyük korkum sıradanlaşmak. yaşam telaşı, kariyer, prestij, para gibi hayatın gerçekleri karşısında beni diğerlerinden farklı kılan yetilerimi, değerlerimi kaybetmek. günlük istekler, hedefler peşinde benliğimden sapıp asıl amacımdan kopmak. hayatımda bir iz bırakamadan,tabiri caizse farklı bir frekansta farklı notalarla bir beste veremeden dinleyenlerime, -biraz da ileri giderek- boşa geçirmek tüm zamanı.hayatın çekip önümüze koyduğu fotoğraflara bakarken diğerlerinden farklı düşünüp, hissedip, keyif alamayacaksam kendim olamayacağım asla. kendim olmaya da oldukça niyetliyim.
ne demiş şair, "fotoğraf çektirmek için yan yana getirilmiş iki nesne değiliz biz" 
unutmamalı ki öylece gelip geçmek için gelmedik, gitmemeliyiz. gitmemeliyim. iyisi mi herşeyden önce kendimizi dinleyip yol çizmek. Allah standarttan ayırsın ve biz kazananlar kulübünü kuralım:))