Ne zaman hatırlayacak olsa, en az tırnak dipleri kadar kirli; en az bu kirler kadar derinlere işlemiş hastalıklı geçmişini bütün vücudunda hissederdi. Bedenini saran anılar öyle acıtırdı ki canını, annesinin gözleri gelirdi aklına, nefret nöbetlerine bırakırdı benliğini; kaçınılmaz kısır döngü.
Bedeni ne kadar nefes almak için zorlasa, benliğinin soluksuz kaldığını hissederdi, olsun hissetsindi.
Nefessiz kalmak yaşadığı en hafif şey olduğundan kurbanlarını boğması da merhametindendi, belki.
Arkadaşlar psikolojik betimlemeyi çok sevdiğimden olay örgüsü pek işime gelmiyor, bi fikri olan varsa yönlendirmeyle bir kurgu yaparım belki?:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder